LOKUM KUTUSUNUN DÖNÜŞÜMÜ

Arkadaşlarım, merakımı bildiklerinden, "al, şunu da bir hale yola koyuver" diye bana kutular, sepetler veriyorlar. Ben de bayıla bayıla, onları "bir hale yola koymaya" çalışıyorum. Aşağıda görülen kutu, vaktiyle lokum dolu bir pastane kutusuymuş. Bana geldi.
 
Köşelerdeki oyulmuş süslemeler pek işime geldi de, tam ortasında da oyulmuş şekilde pastanenin ismi yazıyordu. İlk iş o bölüme - kapağın hem arkasına ve hem de önüne- uygun boyutta kalın mukavva kestim ve yapıştırdım. Tam ortada gördüğünüz kot farkı bu yüzden.

Bu kutuyu yaptığım sırada bloğumu açmamıştım henüz. O yüzden öncesi yok :( Kahverengi, sert plastikten bir kutu düşünün..
 
Kutunun her tarafını, beyaz duvar boyası ile boyadım önce. Güzel tuttu. Sonra dışını siyah akrilik boya ile boyadım. Mumladım; beyaz akrilik boya geçtikten sonra da zımparayla eskittim.
 Kapaktaki şekil bozukluğunu kamufle etmek için, peçete dekupajını, figürler mukavvanın dışına taşacak şekilde kesip ayarladım. İçini de bir limon sarısına boyamışım ki, baktıkça ağzım sulanıyor hala...

Kutunun menteşelerini söktükten sonra, yeniden takmadım. Deliklerden kurdele geçirip bağladım. Şimdi bu kutuda eski plastik menteşenin ne işi var, değil mi ama?

 
Güle güle kullansınlar...

2 yorum:

  1. Çok güzel olmuş elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Sizi blogumda görmek ne hoş Arzu Hanım.. Teşekkür ediyorum:)

    YanıtlaSil